Sayfalar

Hic

Su hayatta benim icin en cazip sey aci çekmeden ve öleceğimin farkında olmadan ölmek.
Saat gecenin 03:47 si ve midem acayip yanıyor. Simdi mide kanaması geçirip ölsem ne guzel olur. Valla yasamak konusunda hic hırslı degilim yani. Bir de insanlar 100 yasina ulasmanin falan sırlarını araştırıyorlar. Tövbe yarabbim(bari biri dinliyor olsa) ben insan degil miyim yoksa insanlığın dibinde miyim? Bir de moralim bozulunca kusmak gibi garip bir huyum var, normal ortalama bir insan ağlar mesela midesindekiler de kendine kalır kan olur can olur. B12 vitaminini almadigim surece kansizim et de yiyemiyorum artık. Bak bugun balık yedim midem ne halde goruyormusun? Ama bazı filozofların da boyle mide sorunları vardi degil mı? Artık bu neyin tesellisiyse?
Daha az sinirli ve daha az kompleksli bir insan olsam hayat bana guzeldi. Lanet olsun ben de moda bloggerlari kadar ozguvenli ve yasama sevinci dolu bir insan olmak istiyorum..
Aylardan sonra da ilk defa boyle depresif yazdım. Kronik kendinden nefret etme nöbetleri evet.

13 sesleniş:

Beyza Mollaahmetoğlu dedi ki...

Ne yapmışsın sen ya Pink'çiğim Freud'cuğum? Periyodik olarak emolaşma nöbetleri sanırım bu seninkisi. Hiçbir şey için moralini bozma. Sen sömür hayatı onun seni sömürmesine izin verme. Naçiz şahsımdan bir kaç cümlecik işte bunlar da. İster takarsın, ister umrunun kenarına bile almazsın. Sen bilirsin; ama yaşamaktan vazgeçme. Ama şimdi ilk cümlene de katılmamak elde değil yanii.

byvayet dedi ki...

tıpkı okula gitmememi gerçek sanatçıların okul prolemleri olmasına bağlamam gibi :)) ve bence hayatında her şey normal olan,her denileni yapan,dört dörtlük bir insanın, sanatçı veya filozof olma gibi bi ihtimalleri yok.yazına sevindim.nevrotik insanları görünce mutlu oluyorum:D

Azura dedi ki...

Ben de böyle düşüncelere kapılmadım değil..

Pink Freud dedi ki...

Sn Mollaahmetoğlu; o kadar da emo değil be yazı şimdi okudum da güldüm yani. Bu da benim kimyam hormonlarım realist karamsarım naparsın

byvayet; evet evet ben de nevrotik insanları görünce mutlu oluyorum özellikle filozoflar ve sanat insanları çok moral veriyor. Çünkü bu anormal ve saçma olmadığımızı kanıtlıyor. Ama tabi bunlar mutlu olmaya yetmiyor. Hayatta aslolan şeyin bilgi değil mutluluk olduğuna inanıyorum ben. Sonuçta elimizde tek bir hayat var ne kadar yaşayacağımızı ya da ne kadar acılı bir ölümün bizi beklediğini bilmiyoruz. İşte belki en olgun en farkındalıklı insan cenneti diye bir yer olduğuna inansam daha makbul olurdu benim için :/

Pink Freud dedi ki...

Azura; napalım bizim de yapımız böyle yani :/

byvayet dedi ki...

haha :D farklı düşüncelere savurdun beni akşam akşam.cahillik müthiş bi mutluluktur.bilgi ve farkındalık üzüntü ve melankoli getirir evet. ama biz saçmedik mi bunu;entelektüel olmayı.seni bilmem ama entelektüelliğim beni mutlu ediyor.hatta hayatta övünebileceğim tek şeyim bu :Dgeçen çok sevdiğim bi aktris-müzisyen in röpörtajını okuyorum. "cenazenizde hangi şarkı çalınsın?" sorusuna; "inan,şu kadarcık bile umurumda değil" demiş. herhangi bi zamanda herhangi bi yerde öleceğiz ve ruh ölümsüz olsa da,yok ta olsak;nasıl gömüldüğümüz,cenaze törenimiz umurumuzda olmayacak.ve bu dünyada kafa patlattığımız şeyler, boşa giden zamandan başka bir şey olmayacak.. ama zaten olmasını istediğimiz bu değil mi? isteyip de yapamadığımız "anı yaşa" olayını farkında olmadan yapıyoruz aslında.en kötü, boktan olduğumuz anlarda bile müthiş bir rahatlıkla yaşıyoruz,mutlulukla.sanki bir gün delicesine sevdiğimiz her şeyden ayrılmayacakmışız gibi.yarın giyeceğimiz kıyafeti,dönem ödevini,tecavüzü ve 2000 kişi kalan rumları dert ediyoruz. keyfi gelecek ve tanrı seni alacak bir gün.kardeşim sen n`apıyordun ne hayallerin vardı demeden.. ama doğru, zaten leşimiz kaldığında bu dünyada,bi önemi olmayacak..

Adsız dedi ki...

Takvim yaşı sayfanıza sığmayacak denli büyük olan tek takipçiniz (hem de sıkı) kuşkusuz benim ,üç kızım , iki torunum var ( sanıyorum daha anlaşılır oldu) .
Öğretmenim. Sigmund Freud, Pink Floyd merakım olmasaydı ,böylesi bir sayfaya ulaşmam mümkün müydü bilemiyorum ama, yaşınızla orantısız donanımınız,dile olan hakimiyetiniz ve düşündüren farklı kişiliğinizi farketmeseydim bakıp geçeceğim kesindi..
Üç boyutlu ,enine ,boyuna ve derinlemesine olan kişilikler için daimi bir mutluluk olası değidir ,bunu en iyi anlayanlardanım ancak ;son yazınızdaki hiçlik hissi ,ölümü bu kadar içselleştirmeniz ,psikosomatik yakınmalarınız beni cidden üzdü ve kaygılandırdı (nasıl bir sorumluluksa ,annelik ,öğretmenlik … her neyse.), yoksa yazmak niyetinde değildim (bahar çiçekleri arasında çalı misali yeşermek elbette olmazdı).
Bakın ;hayatı ciddiye almanıza sözüm yok , bu kendini ciddiye almaktır ve üstün bir özeliktir. Dünyanın kirini,pasını,lekesini de görün ,hayal kırıklıkları da yaşayın,acıyı da tadın ama baş etmeyi,meydan okumayı da bilin.Ayrık olamayacağımız ,tek başına kotaramayacağımız yaşama, ilkelerinizden ödün vermeden entegre olmayı becerin. Sadece yazarak değil, yaşayarak da kanıtlayın bunu.. Görüyorum, o zeka ve o uyumu sağlayacak akla fazlasıyla sahipsiniz ,Harabelerin çiçeği siz olamazsanız,başka kim olabilir ki?
Umarım beni münasebetsiz ,işgüzar biri olarak görmez , dikkate alırsınz.
Yaşamı tutunmuş yazılarınızı okumak dileğiyle. Sevgiyle kalın
Ü!

Pink Freud dedi ki...

byvayet; bak burada inanılmaz bir çelişki söz konusu sadece senin için değil insanlık adına :D
İlk önce entellektüelliğinle mutlu olduğunu övündüğünü söylüyorsun sonra da "bu dünyada kafa patlattığımız şeyler, boşa giden zamandan başka bir şey olmayacak.." demişsin.
İşte gözümü boşluk bürüdüğünde hiçbir şeyin anlamı kalmıyor. Gençmişiz güzelmişiz entellektüelmişiz zekiymişiz..
Zaten hayata bağlayan iki şey var sana yorum yazdıktan sonra bununla ilgili post atacağım ya kendini beğenmek ya da amacının olması. Garip bir şekilde benim bir amacım var ve hala ölmememin nedeni bu. Seninki de bir yönünü beğenmek olabilir, komple kendinden memnun olmasan da (:

Pink Freud dedi ki...

Adsız; hayır hayır kesinlikle işgüzar bir yorum olduğunu düşünmedim aksine mutlu oldum. Yaş olarak kemale ermiş birinin -torunlarınız olduğu için söylüyorum- bu yazdıklarımı bir ergen tribi olarak görmemesi ve önemli bulması açıkça beni onore eder.
Ve iltifatlar kısmı hariç yani hayatı ilkelerinden ödün vermeden yaşamak tavsiyesine tamamen katılıyorum çok haklısınız. Ama ben bunu beceremiyorum ya hayatımı yaşıyorum ya da ilkelerimi.. Bilmiyorum belki yaşım ve tecrübelerim arttıkça bunu başarabileceğim ya da hep karamsarlığıma yenilip aktif olamayacağım inanın bilmiyorum..
Ve fikir bildirmek istediğiniz bir yazı olursa çekinmemenizi rica ediyorum :)

byvayet dedi ki...

komple kendimden memnunum da,çok büyük ve müthiş bi tutkuyla bağlı olduğum bir amacım(amaçlarım) da var.ama zaten katharların dediği gibi hayat bu değil midir? bu çelişki,ikilem,düalite.. belki de bilinçaltımızda bu hayatın hiç bi önemi olmadığını,ölüp bittiğimiz şeylerin bile elimizden alınacağını; ölümle burun buruna geldiğimizde aklımızdaki tek şeyin kıçımız olacağını bildiğimiz için belki de hayata sıkı sıkıya bağlanıyoruz.onlar için ömrümüzü tüketiyoruz.zaten geberip gideceğimiz ve tamamen önemsiz bu hayatta bari güzel şeyler yaşayabilmek için..

Pink Freud dedi ki...

Komple kendinden memnun olamazsın yani bunu hakaret olarak falan söylemiyorum ama tamamen kendini seven insanlar derin ya da detaylı düşünemezler.
Tehlikeli durumlardaki yaşama dürtüsünü göz ardı ediyoruz yani monoton hayatımızdaki ölümümüze engel olan şeyler. Şimdi sen reenkarnasyonun ihtimal olduğunu düşünüyorsun kathar öğretisine inanıyorsan (veya mistisizmin her kolu) ruha ve onun ölümsüz olduğuna da inanman gerekmez mi? Yani bir materyalist olan benim yok olma fikrimi kabul etmen ilginç geldi :D

byvayet dedi ki...

kendinden memnun olman demek her şeyini mükemmel bulmak,beğenmek demek değildir.dediğim gibi övünebileceğim ve olumlu eleştirebileceğim yönlerim sınırlıdır.ama kendimden memnunum,seviyorum.boktan olan her şeyimle birlikte.kathar öğretisine inanmıyorum,ilgileniyorum ve hayranım(bir dine dahil olduğum söylenemez.antik din ve öğretiler semavi dönemlerden çok daha insancıl,adaletli,geniş pencereli ve üstün olsa da,asırlar önce ki bir dine inanmak benim için mümkün değil.sadece hayranlık duyabilirim.) ancak mistik konularla ilgilenmeme rağmen belki de temellerinden biri olan reenkarnasyon veya "öbür tarafta bir hayat", bana "cennetteki baldan dereler","sonsuz adalet" ve "fakirlerin en iyi şatolarda oturması" kadar "kandırıkçı" geliyor.ben agnostik bir gnostiğim aslında:D her şeyin içinde olduğu gibi mistik konuların,akımların içinde de binlerce ayrı görüşte insan vardır.dünyada bir şeyler var evet.fakat bunların arkasında ne ve nasıl bi şey olduğunu asla öğrenemeyeceğiz. bir şeyler var.fakat arkasında ki tanrı mı? bilemeyeceğiz. son dediğin için;öyle sanılsa da aslında yukarıda dediğim gibi binlerce ayrı görüş var.benim için gnostisizmde;mumlar ve okyanus manzarasıyla,tanrının sonsuz adaletini beklemek gibi bir "soft way" söz konusu olamaz!tıpkı katharlar ve pek çok antik toplum için olduğu gibi ;)

Pink Freud dedi ki...

Evet bu açıklama her şeyi aydınlattı, üstüne söylenecek birşey yok :D